30 Temmuz 2009 Perşembe

evde yalnızım

artık aydil yok yalnızım ne yapacağımı bilemiyorum.nasıl oyalanacağımı.biraz kitap okudum .televizyon seyrettim internette dolaştım ama vakit geçmek bilmiyor bugünlük böyle yazmak bile istemiyorum.tekrar gelmesimni sabırsızlıkla bekliyorum .görüşmek üzere

28 Temmuz 2009 Salı

kuşadası Kalyon

çok heyecanlıyım, çünkü sizlerle buluşuyorum. kuşadasında seçkin mekanları sizin için geziyorum. ama ilk izlenimim çokta güzel olmadı. dış görünüşü oldukça güzel olan ve insanı çeken Kalyon'da biraz oturmak istedik. günün yorgunluğunu atmak, aparatiflerle enerji kazanarak yola devam etmek düşüncesindeydik. büyük ağaçların göltgesinde şık masaları ve ilgili personeliyle biraz daha heveslendik.fakat yediğim cheesecake felaketti. karnım ağrımaya başlayınca zehirlendiğimi sandım ayrıca Aydil'in içtiği milk shake ise berbattı. dolapatan çilekli sütü alıp gelmişler. hiç mi insan özenmez üstüne meyve dilimleri ya da krema koyup iştah artırıcı hale getirmez. ayrıca milk shake te hiç buz parçası olmaz mı? sakın kuşadasına yolunuz düşerse Kalyon'da cheesecake yiyip milk shake içmeyin. aklıma şu da geldi: yabancı türk ayrımı mı yapılıyor acaba? buna neden olan şüphelerim ise siz türksünüz size ayrı menü var diyip özentisiz serviz yapan garsondu. oyuna mı geliyoeruz ne? oraya gidene kadar sahil boyuna taşların üzerine oturup keyif yapın. ya da aynı güzergahta bulunan daha mütevazi olan ama ismini hatırlayamnadığım (galiba mehmet'in yeriydi) 4 liraya köfte ekmek ayran yiyip güler yüzlü personeliyle kendinizi evinizde yabancı gibi hissetmeyin. burada kısaca söylemek istediğim: pahalı mekanlara yönelmeyin.

merhaba

deneyimsiz bir blog kullanıcısı olarak bu ilk yazım. bundan sonra daha sık görüşeceğiz. yazılarımı bu adresten takip edebilirsiniz...
kendinize iyi bakın...